CrAzYBoYz38 GNK.BŞK.
Mesaj Sayısı : 349 Yaş : 32 NERDEN? : ANKARA HOBİ : WEB TASARIM,PC Kayıt tarihi : 15/08/07
| Konu: Muhabbet röportaj Hürriyet gazetesi Türkiye Perş. Şub. 07, 2008 3:21 am | |
| 4 milyon Türk’ün hikáyesini Almanca anlattım
Muhabbet, gerçek adıyla Murat Erşen henüz 23 yaşında. Almanya Köln doğumlu. 12 yaşında ağabeyiyle hobi olarak müzik yapmaya başladı. Geçtiğimiz yıl, önce internette yayılan şarkılarıyla ünü Almanya sınırlarını aştı. "RnBesk" diye tanımladığı müzik tarzındaki ilk albümü "Sie Liegt in Meinen Armen" ile Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’ın bile dikkatini çekti.
Muhabbet’e yazdığı övgü dolu mektubunda, "Muhabbet, özel bir yolun simgesidir. Stili RnB ve Türk arabesk müziğini bir araya getiriyor. Bu tarzıyla hepimizin arzuladığı Türk-Alman diyaloğuna çok önemli bir katkıda bulunmaktadır" diyordu..
Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeir’den övgü dolu bir mektup alınca ne hissettiniz?
- Aslında politikayla pek ilgilenmiyorum. Fakat Alman Dışişleri’nin benimle ilgilenmesi ve bizzat Bakan’ın bana özel bir mektup yazması çok mutluluk verici bir şey. Beni çok onurlandırdı.
Steinmeir sizin için "Tarzıyla hepimizin arzuladığı Türk-Alman diyaloğuna çok önemli bir katkıda bulunmaktadır" diyor. Böyle bir misyonunuz olduğunu düşünüyor musunuz?
- Buna misyon demeyelim ama benim jenerasyonumun iki kültürü de içinde barındırdığı kesin. Türk ve Almanların arasındaki en büyük sorunun diyalog olduğunu düşünüyorum. Hayatında hiçbir Türk’le tanışmamış insanlarla karşılaştığımda hálá ne kadar önyargılı olduklarını görüyorum. Konuşunca kafalarındaki klişelerin ne kadar yanlış olduğunu fark ediyorlar. Aynı binada 30 sene oturup, birbirine merhaba demeyen insanlar yaşıyor Almanya’da. Ben bütün bu insanların ortak hislerine hitap ettiğimi düşünüyorum. Çünkü dünyadaki en basit ve en naif diyalog aracı müzik.
En çok ilgiyi hangi kesimden gördünüz? Almanlar? Almanya’da yaşayan Türkler? Türkiye’de yaşayan Türkler?
- Şarkılarım önce internet üzerinden yayıldı. Kimlerin bilgisayarına indirdiğini söylemek çok zor. Tahminimce Almanya’da yaşayan Türkler yoğun. Beni en çok şaşırtan Türkiye’den de büyük bir ilginin olması. Ardahan, Trabzon, Samsun, Bosna Hersek, Paris, Amsterdam, Rusya, Azerbaycan, İsviçre, İngiltere dahil pek çok şehir ve ülkeden mail geliyor. Sitemdeki ziyaretçi defteri uluslararası iletişim platformu gibi. Tüm bunları müzikle yapıyor olmaksa beni çok mutlu ediyor.
Bu başarılara rağmen bir Alman şarkıcısı olsaydınız daha mı farklı olurdu bazı şeyler? Daha hızlı mı yükselirdiniz o zaman?
- Burada yaşayan Türklerin genel sorunları var. Ben müzisyen olarak ekstra bir sorun yaşamıyorum. Hatta müzik, hayatımda bir sürü şeyleri kolaylaştırıyor diyebilirim. Almanlar Türk olduğumu duyunca önce şaşırıyor, Almanca söylediğimi duyunca sempati duyuyor, diyalog kuruluyor. Bizler Almanya’ya kültürel açıdan zenginlik getiriyoruz. Ama onların hazmetmesi için biraz zamana ihtiyaç var. Türklerle ilişkiden uzak durmaya çalışan bir ailenin kızının benim posterimi odasına asmasından ötürü doğan dostluklar var. Bunlar çok güzel ve umut veren şeyler. . YAŞADIKLARIMDAN ETKİLEDİM
Dedesi Almanya’ya 60’larda gelmiş. Babası Ford Fabrikası’nda elektrikçi, annesi ev hanımı. Üç kardeşin ortancası: "Ailesine iyi bir gelecek sağlamak için üç vardiya çalışan bir baba, tüm hayatını çocukları için feda eden bir anne, tüm zorluklara beraber göğüs geren bir aileyiz. Tabii ki kültür uyuşmazlığından doğan aile sorunları hepimizi etkiledi. Biz ağabeyimle müziği bir supap olarak gördük. Yaşadığımız tüm sosyal, kültürel ve ticari sorunlar, sokaktan ve ailemizden aldığımız farklı kültürler hepsi yaptığım müziği ortaya çıkardı." | |
|